5 Nisan 2008 Cumartesi

Ev Güvenlik,Ev Güvenliği,Ev Güvenlik Sistemleri

Son zamanlarda belli bir oranda artış gösteren işyeri ve evler de hırsızlık oranları fazlasıyla artmıştır. Çelik kapı ve ferforje doğrama gibi önlemler yeterli olmamaktadır.. Alarm merkezine bağlı bir alarm sistemi, Fiziksel önlemlerden daha ekonomik ve güvenilir bir seçim haline gelmektedir.

Elektronik güvenlik sistemleri gelişen teknoloji sayesinde, dijital güvenlik sistemleri, yangın & soygun ihbar ve hırsız alarm sistemleri, cctv güvenlik kamerası sistemleri, görüntülü interkom sistemleri, alarm haberalma merkezi hizmetleri, bu ileri teknolojiden fazlasıyla yararlanmaktadır.

Tüm dünyada elektronik güvenlik hizmetleri birinci derecede önemli olmaya devam ederek, Elektronik guvenlik sektörün dahada çok gelişeceğini, Güvenlik sistemleri nin neredeyse her sektörde evlere ve işyerine gireceğinin sinyallerini vermektedir.

Sizde daha emniyetli bir yaşam için güvenlik sistemi kurdurabilirsiniz.

Kaynak :http://evdenevenakliyat-tv.blogspot.com/2008/04/gvenlik-sistemlerigvenlik-sistemiev.html

Ev Dekorasyonu Rehberi Açıldı.

Ev dekorasyonu konusunda bir arama motoru faaliyete geçti. Bu dekorasyon rehbere Ev dekorasyonu, iç dekorasyon,bahçe dekorasyonu,Ev tekstili,ev eşyası,ev elektronik cihazları,Mutfak,Mobilya,Ahşap,Kütük ev,akıllı ev,Mimar,İç Mimar, Ev Güvenliği,Perde,Perdeciler, Gelinlik,çeyiz,evlilik,düğün firmaları,el sanatları-el işi-dantel,Beyaz eşya,Ev temizliği,Temizlik firmaları kısacası ev konusundaki tüm firmalar ücretsiz üye olarak firmalarını tanıtabiliyor ve çalıştıkları dekorasyon alanında istedikleri gibi açıklayıcı makaleler de gönderebiliyorlar.

Ev Dekorasyonu

Ev Dekorasyonu:Ev Dekorasyonu'nda Ülkeler ve tarzlar

Güzellikleri yaşamak ve hissetmek için kendinizi sınırlamayın. Yaratıcılık aslında hepimizde varolan bir özelliktir. Önemli olan onu korkusuzca dile getirmek.Sizi yaşadığınız mekanlara farklı bir gözle bakmaya davet ediyorum.

Günümüzde yaşadığımız her an ticari olarak bizlere sunulan güzellik tanımı, bilinçaltına işlenen güzel olma, güzellikleri yakalama ve onlara sahip olabilme isteği bizi belki de kendimiz olmaktan veya kendimizi tanımaktan uzaklaştırıyor. Acaba yaradılıştan bugüne varolan herşey nasıl bir denge ve oran üzerine kurulu diye hiç düşündünüz mü...

Yaşadığımız beton barınaklar acaba doğanın sahip olduğu ve bize sunduğu güzellik ölçüsü olan altın orana ne kadar uygun...Matematiğin yanı sıra , estetik bilimin ve mantığında en basit, fakat en önemli kavramları olduğu halde çoğunlukla birbirine karıştırılan iki kavram vardır; oran ve orantı....

Bunlardan oran kavramı aynı türden iki şeyin nicelik açısından karşılaştırılması olarak tanımlanır.ALTIN ORAN basitçe 1.618 olarak ele alınabilir.Mimari 'de altın oranın kullanımının ilk örneği M.Ö.2650 yıllarında yapılan Mısırdaki Keops piramididir.

Eminim ki şu an aklınızdan kendiniz ve yaşamınızın içindeki tüm objelerin ve mekanların altın orana uyumlu olup olmadığı geçiyordur. Bence hiç düşünmeyin. Çünkü kendinizi, etrafınızdaki herşeyi dış görünüşüne göre değil size hissettirdikleri ve verdiği enerjileri ile değerlendirin. Özgürlüğünüzü hissedin, yeniliklere açık olup, yaşantınızı kolaylaştıracak tasarımlar ve çözümler üretin. Herşeyden önce ihtiyacınızı belirleyin, size yol gösterecek rehberinizi seçtikten sonra yaratmanın doyumsuz keyfine ulaşın...

Şimdi her şeyi geride bırakıp sadece evimizi düşünelim. Evimiz küçük veya büyük olabilir..Dekorasyon başlatmadan önce kendimize sormamız gereken bir kaç basit soru var ... Yaşadığımız mekan bize hangi duyguları hissettirmeli ? ... hangi renkleri kullanmalıyım ?... hangi materyalleri nasıl kullanmalıyım ?... bu sorular sizde sıkıntı yaratmasın lütfen, ev dekore etmek bizi hem eğlendirmeli, hem de yaşattığı duygularla bizi hayalimizdeki mekanlara götürmeli.

Diğer bir konu ise günümüzde son derece yaygın olan ev dekorasyonu trendleri.Eğer moda olan ev dekorasyonu trendleri sizi yansıtmıyorsa, tek söyleyeceğiniz kelime ‘ben mutluyum’ demek olmalı. Ancak aramızda kalsın, yeni birşey almak veya yaptırmanın o eşsiz tatmin duygusunu hiçbirşeye değişmem, varsın bilinçaltıma işlesinler.... Benim için önemli olan yaptığım mekanların, sahiplerinin kişiliğini yansıtan , onların ruhunu ve iç dünyasını dinlendiren, yaşam mutluluğunu ve isteğini arttıran bir ortam verebilmektir.

Mekanlar bizimle birlikte yaşamalı. Bu amaçtan yola çıkarak evimizde bir dünya seyahatine çıkalım. Ne dersiniz?

Farklı kıtalardan etnik izler seçip, her birinin genel mimari özelliklerini evimize yansıtabiliriz.Afrika kıtasında, yaratıcılığı kamçılayan tek bir kelime vardır; ‘‘ihtiyaç’’. Yaşam kapıların dışında, sokaklarda devam eder ve mimari açıdan Afrika size sadece çamurdan kulübeleri çağrıştırabilir. Ancak bu kulübelerin tarzı bile her kabileye göre farklılık gösterir.Japonya’da mekan tasarımcılarının yaklaşımları, seçtikleri malzemeyle özetlenebilir. Geleneksel Japon aile evi, çoğunlukla birbirine iple bağlanmış kiaki ağacının sazlarından yapılan çatısı ve tatami hasırlı zeminiyle aile ruhunun etrafında yoğunlaşan yaşamın güçlü sembolünü simgeler.

Japon çağdaş evi ise, beton, paslanmaz çelik ve seramik kullanımları kimi zaman şiirsel, kimi zaman ürkütücü, hatta bir ambara benzeyen görünümüyle, yeni ev stilini, kalabalık endüstri kentlerine karşı siper olarak yansıtır.

Çiçek düzenlemesi, Japon iç mekanlarında çok önemlidir. Geleneksel Japon tarzında iç dekorasyon sanatı, mevsimlerin duyarlılığına, düzenlenen sosyal olayın doğasına, misafirlerin kişiliklerine ve ilgi alanlarına göre değişir.

Hindistan, mobilya kullanmayan ülke olarak da bilinir. Yataklar gün ağardığında yuvarlanılarak kaldırılan ince matrislerden oluşur. Yaz gecelerinde, yatakların damlara ya da balkonlara taşınmasıyla yıldızlardan oluşan doğal bir örtü altında uyunur.

Yemek yemek için masa ya da sandalyeye gerek duyulmaz, çünkü yemek yerdeki taşların üzerine oturularak yenir. Eşyalar küçük kutularda, çekmecelerde veya kuş - çiçek resimleriyle süslenmiş ince valizlerde saklanır. Ender olarak taşınabilir mobilyalara rastlanır.Her iç dekorasyon bir anlam yüklüdür. İç mekan ile dış mekan arasındaki olağan ayrımı hissetmek mümkün değildir. Tek katlı bungalovlarda dövme demirden yapılmış dekoratif pencere çerçevelerine rastlanır, ancak bu pencerelerin çoğunda cam yoktur. Avlu evlerinin pencereleriyse genellikle bütün gün ve hatta geceleri açık durur.İnsanlar zamanlarının çoğunu bambu perdelerle süslenen verandalarda geçirirler.

Meksika, kuru ve tozlu toprağın başlıca inşaat malzemesi olduğu tüm yeryüzü parçalarında olduğu gibi, Meksika dekorasyonunun cüretkar ve neşeli ruhu da çoğunlukla kendini duvar boyalarında ifade eder.

En alçakgönüllü kulübe bile, iç ve dış duvarlarına uygulanan cesur renklerdeki yaratıcılıkla büyük bir konağı gölgede bırakabilir. Şerbet sarısı ile birleşen elektrikli kobalt mavisi, parlak Meksika stilinin tipik örneklerindendir.

Boyalar, taşlar ve fresk panellerin yarattığı bordürler de mimari detayları oluşturur. Tipik bir Meksika evi, seramik ya da çakıl taşı kaplı bir avluyu çevreler. İçinde birkaç sandalye, üzerine iki yastık atılmış bir hamak ve bu dekora hayat veren çiçekli saksılar var. Gölgeli odalarında fazla mobilya bulunmaz. Yine de mevcut olanlar şaşırtıcı bir şekilde dikkat çeker. Ağır oymalı ve bölmeli ahşap mobilyalarda İspanyol etkisi görülür. Biçimli dolaplar ve büyük boyutlardaki şifoniyerler ortama egemen olur.

Tüm bu etnik güzellik ve stilleri kullanarak biz de evimizin perdelerini Hindistan’dan, mutfağımızı Meksika’dan, salonumuzu Afrika’dan, yatak odamız ve banyomuzu Japonya’dan esinlenerek tasarlamak için, haydi iş başına....
içmimar dekorasyon.com dan alıntı.